DIY olayına her ne kadar ilgi duysam da genel mantığımın “ay bunlarla kim uğraşçak şimdi yae” olduğunu itiraf ediyorum. Bu yüzden kimler neler yapmış, nasıl yapmış, ilgiyle takip ederim ama hiçbirini uygulamam. Fakat yemek yapmaya heveslendiğimden beri (evet, evde yemekleri annem yaptığı için bu konuda da pek usta değilim) diy kozmetiğe de uğraşmaya hevesim var. Üstelik deodorant / roll on konusunda biraz da mecburum. Çünkü 1) piyasadaki çoğu deodorant alüminyum, paraben vs içeriyor ve göğsümdeki fibroadenom yüzünden paranoyaklaşıp koltukaltıma sürdüğüm her şeye fazladan ehemmiyet veriyorum. 2) Doğal moğal, organik, kristal deodorantlar bende pek işe yaramıyor. Ter kokusunu engellemeyecekse ne anlamı kaldı o kadar para vermenin canım? Fakat bizim ülkemizde bulamadığımız, katkısız ve ‘gerçek anlamda’ doğal deodorantların içeriği ile internetteki diy tarifler neredeyse aynı. Kollarımı sıvadım ve işe giriştim.
Genel olarak çoğu kişi benzer tarifleri kullanıyor fakat herkesin ölçüleri farklılık gösterebilir elbette. Ben aşağıdakini baz alarak yaptım:
Malzemeler:
- 3 kaşık karbonat
- 2 kaşık ararot
- 4 kaşık hindistan cevizi yağı
- 4 kaşık shea yağı
- 10 damla çay ağacı yağı
Nasıl yapıyoruz:
Bütün malzemeler birbirine karıştırıyoruz. Bitti.
Püf noktaları önemli ama. Hindistan cevizi yağı ve shea yağı normalde katı formda oldukları için diğer malzemelerle karıştırması zor olacaktır. Bu yüzden önce bunları eritmek gerekiyor. Ben benmari usülü erittim. Hindistan cevizi yağı 25 derecede hemen eriyor ama shea yağı biraz daha zahmetli bu konuda. Yağlar sıvı hale dönünce bütün malzemeler bir kasede karıştırılıyor. Siz benim gibi üç-beş kez karıştırıp bırakmayın, biraz sabredin ki topak falan kalmasın. Ayrıca ben zaten kullanacağım kavanozda karıştırdım malzemeleri. Malzemeler kavanozun camına yapıştığı için pek estetik durmuyor yani, bu konuyu önemseyenler dikkat etse iyi olur. Bu arada, deodorantı derin ve yüksek bir kaba koyarsanız ürünü parmaklarınızla almak zorlaşabilir. O yüzden kısa boylu ama geniş cam kavanozlar bulmanızı tavsiye ederim. Malzemeler çok gibi görünse de az miktarda ürün çıkıyor, kavanozun dibinde 1-2 cm civarında. Tabii içine katkı maddesi koymadığımız için fazla miktarda yaparsak bozulma gibi bir riski var. Şimdilik kış mevsiminde olduğumuz için ben oda sıcaklığında saklıyorum. Yazın hindistan cevizi yağı devamlı sıvı halde kalacağı için deodorantın yapısına nasıl etki eder bilemeyeceğim, buzdolabına koymakta fayda var. Hem de yaz sıcağında bozulmaz.
Malzemeler için bir iki şey söyleyeyim. Ararot, karbonatın sert eskisini kırmak için konulan bir malzeme ama ben bulamadığım için yerine yine karbonat kullandım. Yani toplam 5 kaşık karbonat var benimkinin içinde. Sanıyorum bir tür nişasta bu ararot, hiç bilmediğim şeyler. Belki aktarlarda satılıyordur ama marketlerde vs hiç görmedim. Çay ağacı yağının ise çok sert bir kokusu vardır, üstelik karışımı yapınca da gitmiyor, koltukaltında çok hafif de olsa hissediyorsunuz kokusunu -sadece ilk dakikalarda tabii. Bu yüzden kokusuna katlanamayanlar ölçüsünü azaltabilir. Fakat güçlü antibakteriyel özellikleri var çay ağacı yağının. Tek başına kullanıldığında bile ter kokusunu önlediğine şahidim. Hindistan cevizi yağı aynı şekilde antibakteriyel bir yağ, hem de deodorantın kremsi yapısına katıda bulunuyor. Karbonat ise, deodorantın asıl içeriği, çoğumuzun bildiği gibi ter kokusunu nötrlüyor. Fakat artık efsane olmuş koltukaltına karbonat sürmece olayı pek pratik olmadığından, bu formülle yaptığımız deodorant hem daha kolay sürülüyor, hem de içine koyduğumuz diğer malzemeler de kokuyu engellemeye yardımcı. Ekleyip değiştireceğiniz malzemeler de olabilir tabii, kişinin yaratıcılığına kalmış.
Evet, peki sonuç nedir? Valla hiç beklemediğim kadar işe yaradı bu deodorant. Amacım sadece kokmamak ve bunu gayet de başarıyor. Tabii hareketli ve uzun günler için yeterli gelmeyebilir. Ayrıca yazın çok sıcaklarda da riske girmeyeceğimi sanıyorum, alüminyumlulara mecburen dönüş yapacağım çünkü yazları tam bir ter bombasıyım. Bir de karbonatın hassas, ağda ya da jilet yapılmış koltukaltlarını tahriş edebilme ihtimali var. Bende pek olmadı, olduysa da çay ağacı yağının verdiği ferahlık hissinden anlamıyorum pek.
Güncelleme: bazı kıyafetlerde beyaz iz bırakabildiği gibi, akşam giysimi çıkarınca koltukaltımda çok hafif toz toz birikmiş olduğunu görüyorum bazen.
Diy kozmetik sevenler ya da koltukaltlarına sürdüğü kimyasalları manyaklık derecesinde sorgulayan arkadaşların memnun kalacağını düşünüyorum bu deodoranttan. Fotoğraflardan da bir şey anlamadınız ya, kusura bakmayın, güneşli havaları kaçırdım.
“Ben kozmetiğimi süslü ambalajlarda severim ne o öyle diy miy kocakarı ilacı gibi” diyen arkadaşlar için cruelty free deodorant alternatifleri şurada:
http://www.etiksecimler.com/cruelty-free-deodorant-alternatifleri/
Çok güzel bir fikir bu.Ellerinize sağlık.Koku için belki lavanta yağı da kullanılabilir.Onunda antiseptik özelliği var ayrıca.İçine birazcık kaya tuzu yada deniz tuzu da eklenebilir belki.Bir de sorum olacak size ; bu ürünü kullanığınızda karbonat kıyafetlerinizde leke yaptı mı ?
Sevgiyle kalın..
Tabii tabii sonuçta içine başka neler konulacağı kişiye kalmış biraz da, eklemeler değiştirmeler yapıp herkes kendi versiyonunu uyarlamalı. Deodorantı hazırladığımdan beri çok koyu renkler giymedim, ayrıca bir leke de görmedim kıyafetlerde fakat akşam giysimi çıkardığımda koltukaltımda toz toz biriktiğini görüyorum kimi zaman. Sorduğunuz iyi oldu, bunları da yazıya ekleyeyim;)
Walla fikir harika :) ama bende sizin gibi usenen tiplerdenim duy bloglari takip ederim diy kozmetik yapanlara cok imrenirim ama kendim yapmaya gelince isler degisir yaa off sunu nerden bulcam bunu nerden bulcam die baslar bahanelerim. Fakat bu tarif daha pratik gibi sadece hollandada yaglar nerde satilir bulmam lazim :)) ellerinize saglik :)) bende bu aralar pisilimisili adli bligtan aldigim taktikler sayesinde no poo ya merak saldim. Biraz tereddutlerim olsada denemek istiyorum. Hic birsey sampuandan daha fazla zarar veremez o yuzden en kisa zamanda denemek istiyorum :) sonuclaruni bildiririm size de :))
Umarım Hollanda’da bulursun, eminim bu tarz doğal şeyler satan yerler vardır. Ama sizin internet alışverişi sorununuz yok, bizde kozmetik gümrüğe takılıyor. Yani güvenilir, sertifikalı bir markanın yağlarından getirtebilirsiniz. Ben yasak olmasaydı çoğu şeyimi vitacost, iherb gibi sitelerde getirtirdim şahsen ahh ahh aklıma geldi dertlendim yine:)
Peki bekliyorum o zaman.
:))) dogru diyorsunuz daha cok yeni oldugumdan ne nerde bulamiyorum zamanla bulurum bende :))
deodorant kullanmayı bırakalı yıllar oldu bende. göğüs kanserini tetikliyor denildiği dönemde düşündüm, bu meret ozonu deliyor, doğaya zaten zararlı, ozonu delen benim göğsüme neler yapmaz dedim. bıraktım. o günden beri kolonya kullanıyorum ben. çoğunlukla limon kolonyası, bazen değişiklik istediğimde de rebul’un kolonyalarını. Bergamutlu yeşil çaylısı çok güzel mesela. Ama kolonya ter kokmayı ne yazık ki engelleyen bir şey değil. Ben çok terleyen bir insan olmadığımı için dert değil ama çok terliyorum falan diyorsanız zor tabii.
Ben zaten normal fısfıslı deodorantları kullanmıyorum sizin de dediğiniz gibi ozonu deldiği için. Ama roll-on vs mecburen kullanıyorum. Tabii insan ister istemez içindekileri önemsiyor koltukaltı göğse çok yakın bir bölge sonuçta. Ben de Rebulcuyum aynen, lavantalısını ara ara kullandığım oluyor ama yeterli gelmiyor maalesef. Sizde işe yarıyorsa ne güzel^^
ya bende üşendim yapamam ama birşey sormak istiyorum . ben yazın çok terlediğimden deo cream -deodrant sürekli kullanıyorum . kışın kullanmıyorum ve cidden koltuk altı tüylenmem ciddi anlamda değişiyor. yazın her hafta kişisel temizlik yaparken. kışın 1.5 haftaya düştü koltuk altı temizliğim . deodrantlarda bu tüyleri besleyen bişeycikler mi var cyborg ?
Deo-cream dediğinin anti-perspirant tarzı roll-onlar sticklerden olduğunu farz ediyorum.
Öncelikle, benim bu konuda bir bilgim yok, uzmanlık alanım değil ama kendi tecrübelerime dayanarak yorum yapıyorum tamamen: her yağ tüyler beslese de yeni tüy çıkarmıyor. En basitinden saçlarımızı düşünelim, yağlar sürüp bakım yapıyoruz, daha güçleniyorlar fakat kelliğe vs tedavisi yok, olmayan yerde tüy çıkarmıyor. Çoğu deodorant roll-on ya da sticklerde de yağ ve kim bilir başka neler bulunduğu için koltukaltında tüylenmenin hızlanması normal bence. Ne güzel kışın sürmek zorunda değilsin en azından:)
woww =) etkileyici. sizi kesinlikle takibe almaya değer bir blogger olarak görüp alıyorum=) bloguma beklerim
sevgiler..
Teşekkürler!
Merhaba acaba kullanılan karbonat ingiliz karbonatı mı yoksa normal karbonat mı_
Marketten rastgele aldığım herhangi bir karbonatı kullandım.
kaşık yemek kaşığı mı? çay ağacı yağını ona göre oranlayacağım.
Yemek kaşığı kullandım.
Merhaba,
Başka bir yazınızda crystal deodorant stick önermişsiniz. Tam almaya karar vermiştim ki bu yazınızda, Bende işe yaramıyor, demişsiniz. Kararsız kaldım şimdi :)
Kristal deodorantın roll-on versiyonlarından memnun kaldım. Ve sadece taş olan versiyonları da bir süreliğine kokuyu önlüyor ama yeterince etkili değil bana göre. Ama herkesin bünyesi farklı tabii, sizde etkisi ne gibi olur bilemem:)